Evet bugün Hasan, yarın Ahmet, diğer gün Mehmet bu pehlivanlarını kim koruyacak? Kim sahip çıkacak? Federasyon nerede? Bir hakem doktor olursa bu işler böyle olur. Hakem ne zaman doktorluk diploması aldı. Aldı da bizim mi haberimiz yok. O zaman Hasan Pehlivanı güreştirmemek için raporu da vermesi gerekmez mi? Hem de kaşeli ve imzalı doktorluk yemini belgesiyle birlikte…
Sadece Hasan Orman değil derdimiz. Bütün Hasan’lar ve diğer pehlivanlar. Özellikle alt boylarda olan pehlivanların hakları zaten hakem hatalarıyla gidiyor. Ama bir de hakemin pehlivanı güreştirmeme yetkisi var mı? Hakem sahada sarı kart, bilemedin kırmızı kart vererek diskalifiye edebilir. Bu hak ona ait. İsterse güreşmesine izin verir ama bahane bularak pehlivanı eleyebilir. Diğer sporlarda olduğu gibi hakemlerin bu yetkileri var. Tabii ki vicdanları el verirse… ki bunlar oluyor.
Daha önce de Kurtdere’de bir pehlivana sormuştum neden güreşmiyorsun sen elendin mi diye sordum? Yok dedi. Ben de hastalık var hakemler izin vermedi dedi. Hakemlerin bunlara izin verip vermemesi söz konusu olamaz. Maden öyle bir sorun var neden oraya bir doktor atanmaz. Bu doktor buna bakar ve ona göre, karar verir. Hakemde bu vebalden kurtulmuş olur.
Şimdi Hasan Orman bu belgeyle mahkemeye başvursa kazanır. Bu durumda hakemin hakemliği iptal edilir mi bilinmez ama bir cezaya uğrayacağı kesin. Tabii Türkiye’de cezalar ne kadar uygulanır bu da belli değil. Şimdi Hasan Orman, Elmalı’da güreşmiş olsa ve kürsü yapmış olsa, onun kazanacağı ödül ve bir üst boya atlama olayı gerçekleşmiş olduğunu düşünelim. Bu pehlivan Hasan Orman’ın ve bunun gibi haksızlığa uğramış pehlivanların haklarını kim karşılayacak? Bu sorunun cevabını merak ediyorum. Özellikle en yetkili makam olan Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu nasıl bir karar alacak? Hep birlikte göreceğiz. Tabii federasyonun değişmesi haksızlıkları önleyebilecek mi? Doğrusu merek ediyorum!..
Başka boylarda hele hele hakemler hiç dikkatli değil. Özellikle minik, teşvik, ayak, tozkoparan ve deste boylarda genelde hatalar daha fazla yaşanıyor. Bunlara da genellikle de dikkat edilmiyor. Hakem tamam bitti deyince… Ne yazık ki pehlivan da ağlayarak sahayı terk ediyor. Ama daha üst boylara çıktıkça daha hak arama gündeme geliyor. Tabii doğru hakemler yok mu elbette var. Hiç kimsenin hakkını yemeyelim. Doğru olana doğru, eğri olana da eğri diyoruz. Lütfen kraldan çok kralcı olmayalım. Bütün mesele burada.
Hakem hakemliğini yapmalı görev bölgesinin dışına taşmamalı. Tabip de tabipliğini yapacak herkes işini yapacak. Bilmiyorsan bir bilene soracaksın. Aynı olay bu hakemin veya çocuğunun başına gelmiş olsa ne yapardı? Empati ve sempati yapmak gerekiyor. Lütfen işimizi doğru düzgün yapalım. Kimse yok yere üzülmesin ve haksızlığa uğramasın.
Burada Hasan Orman pehlivanın hakkı yenmiştir. Bu şeklide haksızlığa uğrayan pehlivanların da hakkı yenmiştir. Bunun telafi edilmesi gerekiyor. Hiç kimse mezardan kalkıp gelip hak ödeyemez. Dünyada yaşarken herkesin hakkını hak edene vereceksin. Son pişmanlık fayda etmez. Bu da böyle bilinmeli!..
Ayrıca bir konuyu da burada pehlivanlarla ilgili olduğu için söylemek istiyorum. Bu pehlivanın ödül alamadığı gibi masrafları da var. Başka bir konu ise, bu pehlivanların bir güvencesi yok. Sigortaları var mı mesela… Bu pehlivanlar güreşirken sakatlandığı zaman ne gibi tedbirler alınıyor. Diyelim ki, güreş sahasında bir pehlivanın başına bir olay gelse bunun zararını kim karşılayacak? Mesela organizasyon yapılırken pehlivanların sigortaları yapılıyor mu? Olağanüstü durumda bunların zararlarını kim karşılayacak? Aklımdaki deli sorular bitmiyor…